İngilizce İş Görüşmesi – Mülakat Koçluğu

11
Mar

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde her türlü şirket ve organizasyon artık İngilizce’yi sahip olunması gereken zorunlu bir beceri, yeti olarak görmektedir. İngilizce dilbilim ifadesiyle dünyanın yeni ‘Linguafranca’sı ya da ortak dili olmuştur. Asya’dan Afrika’ya, Güney Amerika’dan Kutuplara, insanlığın bu yüzyılda tanıdığı ve 2. dil olarak az çok konuştuğu tek dildir. Bu şu ana kadar tarihte hiçbir dilin başaramadığı bir durumdur. İngilizce’nin bu kadar yaygın olmasına internet de çok katkıda bulunmuştur tabii.

Okullarda eğitim dili olmasının dışında bilim ve uluslararası iş dünyasının da iletişim dilidir. İş böyle olunca İngilizce’den kaçış yok gibidir! Bu dünyadaki yaşantınız süresince kariyerinizde iyi bir yerlere gelmek ve kaliteli bir hayat sürmek istiyorsanız İngilizce’yi öğrenmek zorundasınız. Bu yüzme öğrenmek gibi hayat ve kariyer kurtaran öncelikli bir yatırım olmalıdır.

Ne kadar çabuk bu dili tanır, öğrenmeye gayretli ve hevesli olursanız, size geri dönüşümü o derecede hızlı ve etkili olur. Bu benim öğrencilerime işlemeye çalıştığım bir tavsiyedir. Dolayısıyla İngilizceyi hayatımızın bir parçası olarak görmeli ve benimsemeliyiz. Bir dili yalnızca bu şekilde öğrenebilirsiniz. Yalnızca dil değil, hayatta her başarı bu şekilde elde edilmekte değil midir?

Son yıllarda Türkiye’de olsun, İngilizceyi ana dil olarak konuşmayan ülkelerde olsun irili ufaklı her türden şirket ve organizasyon İngilizceyi ofis ortamında konuşsun ya da konuşmasın, bu dili iş görüşmelerinde (interview) dili olarak ya da işe alınma (recruitment) kriteri olarak kullanmaktadır.

İngilizceniz ne seviyede olursa olsun, ‘Interview Coaching’ teknikleri sayesinde hem İngilizcenizi geliştirebilir hem de kendinizi çalıştığınız dalda daha iyi ifade etmeyi öğrenirsiniz. Bu seanslar çok zevklidir. Zaten bildiğiniz ve hakim olduğunuz bir konuda interview kurallarını esas alarak İngilizce konuşmak.

Öğrencilerim programları bittiğinde kendilerine daha güvenli hissettiklerini ve görüşmeye hiç kimsenin hazır olmadığı kadar hazır olduklarını söylerler. Genelde işe girmekle kalmazlar, işe girdikten sonra da İngilizce’nin onlara kattıklarını ve gelecekte katacaklarını da düşünerek İngilizce’yi bir hayat biçimi olarak benimseyip sahiplenirler. Bu yolda ilerleyen öğrencilerimin hepsi şu anda arzu ettikleri noktadadırlar,  kariyerlerinde ve dolayısıyla hayat standartlarında. Siz de yakın zamanda iş değiştirmek, terfi etmek ya da yurt dışında çalışmayı düşünüyorsanız, birebir ve tamamen size özel hazırlanmış ‘interview coaching’ programıma katılmanızı öneririm.